Gezi davasında cezaların Yargıtay tarafından onanmasının ardından TİP’in Hatay’dan Ankara’ya düzenleyeceği yürüyüş yarın başlıyor. TİP milletvekili Can Atalay‘ın babası Mustafa Atalay ve amcası Abdurrahman Atalay, yürüyüş öncesi konuştu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Davası’nda cezaları onadı. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Avukat Şerafettin Can Atalay’ın 18 yıllık cezasının onanmasının ardından TİP, yarın Hatay’dan Ankara’ya yürüyüş başlatıyor. Yürüyüşe; Atalay’ın annesi Şükran Atalay, babası Mustafa Atalay, amcası Abdurrahman Atalay ile aile üyeleri de katılacak. Baba Mustafa Atalay ve amca Abdurrahman Atalay, yürüyüş öncesi Artı Gerçek’ten Mehmet Menekşe’ye konuştu.
Şerafettin Can Atalay, 27 Ocak 1971’de Amasya’da evinin önünde suikast sonucu öldürülen TİP Genel Yönetim Kurulu üyesi ve Amasya İl Başkanı Şerafettin Atalay’ın adını taşıyor. Mustafa ve Abdurrahman Atalay, aile olarak demokrasi ve hukuk mücadelesinde asla yılgınlığa düşmeyeceklerini söyledi. Gezi Davası’nın hukuksuz bir şekilde yürütüldüğü belirten Atalay kardeşler ise bu davayla toplumun sindirilmek istendiğini belirtti.
“Gezi’de milyonlar vardı, çağrım milyonlara”
Mustafa Atalay, yarınki yürüyüş öncesi kamuoyuna şu çağrıyı yaptı:
“Hatay’dan Ankara’ya başlattığımız yürüyüşe; ama, fakat demeden bütün yurttaşları, yürüyüş güzergahındaki halkımızı, bu mücadeleye destek vermeye çağırıyorum. Gezi’de milyonlar vardı, çağrım bu milyonlaradır. Demokratik haklarımızı kullanmazsak çember daralıyor, yürüdüğümüz yol çıkmaza gidiyor. Yan yola atmak istiyorlar bizi. Yan yola gitmeyeceğiz, hakkımız olan demokrasi mücadelemizi yapacağız. Kararlıyız, inançlıyız. Şunu söylüyorum, yürürlükte olan kanunları uygulasınlar. Gezi eylemlerine katılan 80 ildeki duyarları vatandaşlarıma, kardeşlerime sesleniyorum; sosyal medya ile demokrasi mücadelesi olmaz. Salonlarda, açık alanlarda, demokratik, anayasal haklarımızı kullanalım.
Gezi eylemlerini sadece sekiz kişinin organize etmesi mümkün değildir. 80 ilde aynı gün, aynı saatte eylemler düzenlendi. Bunu en güçlü siyasi partiler bile yapamaz. 80 ildeki protestolarda, herkes kendi duyarlılığı ile kendi itirazlarını dile getirdi. Milyonlara çağrım; demokrasiye, cumhuriyete ve Gezi eylemlerine sahip çıksınlar.
Salonlarda ikişer, üçer kişi ile konuşarak bu sorunlar çözülmez, tepkilerimizi dışa verelim. Bu davanın önemli bir özelliği var, toplantı ve gösterileri 312. maddeye sokuyorlar. Bundan sonra gösteri ve toplantı yapmak, anayasal, demokratik haklarını kullanmak isteyenlerin başlarında ‘devleti, hükümeti devirmek’ diye böyle bir kılıç sallanıyor artık.”
“Avukatı olduğu davada, sanık oldu”
Can Atalay’ın avukat olduğu davada sanık haline getirildiğine dikkat çeken amca Abdurrahman Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birinci davada Can Atalay davanın avukatıydı ve dava beraatla sonuçlandı. Aynı suçtan açılan ikinci davada Can Atalay kendi müvekkillerini savunmak için mahkemeye gittiğinde sanık olduğu tebliğ edildi ve sanık olarak yargılandı. Dava, Çarşı Davası ile birlikte görülürken, mahkeme hiçbir gerekçe göstermeden Çarşı Davası’nı ayırdı. Yargıtay’ın bant ve kayıtları iyi inceleyin talebini hiç dikkate almadı, hiçbir şahit, müşteki dinlemedi. Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ‘Bizim Gezi ile ilgili bir şikayetimiz yok, müşteki değiliz’ diye dilekçe verdiler, iradeleri dışında yazılmış olan müştekiliklerini kaldırdılar. Ama buna rağmen hiçbir yargılama yapmayan mahkeme dokuz celsede hükme gitti. Bu hüküm ardı ardına onaylanarak geliyor şimdi.”
TIKLAYIN | Gezi kararına tepki gösteren Erkan Baş, Can Atalay’ın vekil seçildiği Hatay’dan Ankara’ya yola çıkıyor